Ağustos 2017

26 Ağustos 2017 Cumartesi

SSH Servisine Brute Force Saldırıları



Değerli blog takipçilerim :) bugün sizlere ssh servisine yapılan brute force saldırılarını örnek ile elimden geldiğince göstermeye çalışacağım

Öncelikle sanal bir lab oluşturup kali sanal makinesinden kevgir sanal makinesinin ssh servisine bir deneme yanılma saldırısı yapacağız .

SSH SERVİSİ

SSH (Secure Shell) güvenli veri iletimi için kriptografik ağ protokolüdür.

Ssh ile ağa bağlı olan iki bilgisayar arasında veri aktarımı güvenlik kanalı üzerinden güvensiz bir ağda yapılır.
 Bu durumda ağda Ssh ile haberleşen makinelerden biri ssh sunucusu diğeri ssh istemcisi olur. Bu protokol şartları SSH-1 ve SSH-2 olmak üzere iki önemli sürüm üzerinden birbirinden ayrılır.

Ssh kabuk hesabına erişim için Unix ve benzeri işletim sistemlerinde protokolün en iyi uygulaması olarak bilinir, ama aynı zamanda Windows üzerindeki hesaplara erişim için de kullanılabilir.

Ssh Telnet ve diğer uzaktan kabuğa erişim yapan güvensiz protokollerin (Berkeley rsh ve rexec protokolü gibi) yerine güvenli veri iletimini sağlaması için tasarlanmıştır.

Brute Force Saldırıları


 Brute force (Deneme-Yanılma) saldırıları hedef sistem için oluşturulmuş olan kullanıcı adı parolla listlerini deneyen bir atak çeşididir.

Oluşturulan wordliste göre başarıya ulaşmak saatler, aylar ve hatta yılları bile alabiliyor.
Eskiden sıklıkla kullanılan ve kullanıcıların bilinçsiz olması nedeniyle işe yarayan Brute-Force'un artık işe yaramayan nedenlerden biri olmasının nedeni de sistemlerin Brute-Force saldırılarını kolayca tanımlayabilmesidir.

Artık çoğu sistem yalnızca 5 kere arka arkaya yanlış parollanın giriş yapılması halinde hesabı hemen belli bir süreliğine askıya alıyor.
Böylece Brute-Force saldırıları daha başlamadan büyük bir ara ile karşı karşıya kalıyor.

SSH Servisine Brute-Force Saldırıları 

Öncelikle hedef sistemde basit bir nmap taraması yapalım.


  hedef sistem ssh servisini 1322 portunda koşturuyor .

  örnek olması açısından basit bir wordlist oluşturduk


   HYDRA İLE BRUTE FORCE

Hydra birçok uzak erişim protokolüne parolla deneyen birçok tooldan birisidir 

FTP, http, vnc, smtp,pop3,rdp, telnet gibi protokolleri destekler.
Bu protokollere sözlük saldırısı gerçekleştirebilir. 

Sızma Testlerinde stabil olduğundan genellikle kullanılan bir araçtır Ayrıca; bu yazılım, Windows ve Linux işletim sistemlerinde çalışabilmektedir ve komut satırı aracıdır

Saldırı Aşaması

hydra ssh -s 1322 -l admin -P parollauzantısı

  
 

Saldırı sonucunda ssh servisinin kullanıcı adı ve parollasını elde ettik 


Doğrulamak için admin adlı kullanıcının parollasını kullanarak sisteme ssh ile bağlanalım


 Parollayı da girdikten sonra hedefin komut satırına bağlandık.



Bir sonraki yazıda görüşmek üzere :)

Sağlıcakla kalın

25 Ağustos 2017 Cuma

Nmap İle Gizlilik Ve Zaafiyet Taraması



Merhaba arkadaşlar :) Yaklaşık 20 dakika boyunca girişi nasıl yapsam diye düşündüm.
Bugün siz değerli blog takipçilerime nmap'i proxychains ile nasıl kullanacagımızdan bahsedeceğim.
Bunun yanı sıra nmap'in bünyesinde bulunan scriptler ile oluşturduğum lab ortamında zaafiyetli makine üzerinde zaafiyet araştırması yapacağız.

Proxychains

Proxychains tor ağını kullanarak birçok tool ile kullanabileceğimiz (Metasploit hariç) bir proxy servisidir.
Default olarak config dosyasında tor ağını kullanır. Başlayalım.

"sudo apt-get install proxychains" ile aracı kuralım



Şuan proxychains tor ağını kullanıyor. Sisteminde tor paketleri kurulu olmayan arkadaşlar için

sudo apt-get install tor 

komutu ile tor paketini kurabiliriz.
Tor ile kullanmak istemeyen kendi proxy servislerini girmek isteyen arkadaşlar için config dosyasını açalım

gedit /etc/proxychains.conf

 en altta bulunan socks4     127.0.0.1 9050 satırını "#" ile yorum satırı haline   getirelim. Ardından kendi proxy servisimizi "http" "İP" "port" şeklinde girelim

Config dosyasını kaydedip çıktıktan sonra proxychainsi kullanmaya başlayabiliriz.



"proxychains nmap ardından parametreler" şeklinde kullanabiliriz.

NMAP İle Random İP

Nmap bünyesinde bulunan bir parametre ile yapacağı taramalarda kaynak ip adresimiz dışında farklı ip adresleri düşürerek saldırganın ip adresinin tespit edilmesini zorlaştırabiliyor

Bu örneği bridge ile bagladığım sanal makinem üzerinden göstereceğim fiziksel makine ile sanal makine de nmap taraması yapacağız gelen paketleri de wireshark ile yakalayıp inceleyeceğiz.

Parametre


"nmap -sS -D RND:5 192.168.1.106"

-sS Parametresi ile root kullanıcısı olan saldırgan hedefe SYN paketi yollar.
karşılığında SYN/ACK paketi alır ve ACK gönderir.

-D RND:5  Parametresi ile 5 farklı random ip ile istek yollar fakat cevaplar random ip adresine değil saldırgana döner 

Ardından hedef ip adresini girdik. Örnek olması açısından taramayı başlatalım ve gelen istekleri wireshark ile yakalayıp inceleyelim 


Öncelikle -D RND:5 parametresini kullanmadan bir tarama yapalım. Gelen istekleri inceleyelim



Taramamızı yaptık wireshark ile paketleri inceleyelim




Görüldüğü gibi 192.168.1.99 ip adresimden hedef 192.168.1.106 ip adresine TCP istekleri geldi

Şimdide random ip parametresini kullanarak bir tarama gerçekleştirelim


Gelen paketleri inceleyelim



Görüldüğü gibi 192.168.1.99 ip adresim dışında random ip adresleri üreterek bir tarama gerçekleştirdi

NMAP İle Zaafiyet Taraması 

NMAP  "usr/share/nmap/scripts/" dizini altında nmap'in scriptlerini görüntüleyebiliriz


Bir önceki taramadaki gibi sanal bir lab ortamı oluşturalım.

nmap -sS -A 192.168.1.106

-A Parametresi ile  hedef sistemin ismi kullandığı sistem ve sürümü (ihtimaller ile) ve içerdiği güvenlik zaafiyetlerini listeliyoruz




Script Kullanımı

nmap --script=sectiginizscript 192.168.1.106 ile scriptleri çalıştırabilirsiniz



Bir dahaki yazıda görüşmek üzere 

Sağlıcakla kalın :)


21 Ağustos 2017 Pazartesi

NMAP İle Network Taraması





Nmap

Nmap, bilgisayar ağları uzmanı Gordon Lyon (Fyodor) tarafından C/C++ ve Python programlama dilleri kullanılarak geliştirilmiş bir güvenlik tarayıcısıdır. 

Taranan ağın haritasını çıkarabilir ve ağ makinalarında çalışan servislerin durumlarını, işletim sistemlerini, portların durumlarını gözlemleyebilir.

Nmap kullanarak ağa bağlı herhangi bir bilgisayarın işletim sistemi, çalışan fiziksel aygıt tipleri, çalışma süresi, yazılımların hangi servisleri kullandığı, yazılımların sürüm numaraları, bilgisayarın ateşduvarına sahip olup olmadığı, ağ kartının üreticisinin adı gibi bilgiler öğrenilebilmektedir.

Nmap tamamen özgür GPL ( General Public Licence ) lisanslı yazılımdır ve istendiği takdirde sitesinin
ilgili bölümünden kaynak kodu indirilebilmektedir.

Nmap kullanım alanları :

*Herhangi bir ağ hazırlanırken gerekli ayarların test edilmesinde.
*Ağ envanteri tutulması, haritalaması, bakımında ve yönetiminde.
*Bilinmeyen yeni sunucuları tanımlayarak, güvenlik denetimlerinin yapılması.

Nmap İle İlk Tarama

Nmap ile en basit tarama işlemi “nmap ipadresi” şeklindedir. Yaptığınız bu taramada root kullanıcısı iseniz SYN scan şeklinde, değilseniz Connect scan şeklinde çalışacaktır.

Örnek olması açısından bulunduğum herkese açık bir ağda Subnet aralığı ile tarama yapacağım.



Tarama yaptığı sırada klavyenizde herhangi bir tuşa basarak taramanın yüzdesini görüntülüyebilirsiniz.


 Ağda ki cihazları görüntüledik açık ve filtreli portları görüntüledik 

Basit Parametreler

 

 "nmap192.168.1.0/24 --exclude 192.168.1.33" komudu ile istediğimiz cihazın bu taramaya dahil edilmemesini sağlayabiliyoruz.

"nmap 192.168.1.33  -PN" ile sistem güvenlik duvarı ile korunuyormu öğrenebiliriz.

"nmap -p 25 192.168.1.0/24" ile ağdaki cihazlarda 25.portun durumunu öğrenmek için kullanıyoruz

"nmap -sU 192.168.1.33" ile UDP servislerini tarayabilirsiniz

"nmap -sV 192.168.1.33" ile hedef sistemde açık olan portlarda çalışan sistemlerin versiyon bilgilerini görüntüleyebilirsiniz

Serinin Devamı


Yazımı burada bitiryorum. Dökümanın devamında nmap ile Cloudflare sunucusunu bypasslamak, portlarda çalışan servislerin içerdiği zaafiyetleri tespit etmek gibi detaylara ineceğim 

Sağlıcakla Kalın


19 Ağustos 2017 Cumartesi

Güvenlik Farkındalık İle Başlar




Günümüz teknolojilerinin altyapısı her geçen gün kendini geliştirmekte. Bununla beraber günlük hayatta yapılan hemen hemen her faaliyet web platformlara taşındı.
Bu bazen bir sabah kahvaltısı resmi iken, bazen resmi bir iş toplantısından bir kare olabiliyor.
Bazen farketmeden paylaşılan kimlik bilgileri olabilirken, bazen ise nasıl bir karaktere sahip oldugunuz anlatan bir resim olabiliyor.

Peki bunun güvenlik ile ilgisi nedir?


Sistemlere yönelik yapılan sızma testlerinde en büyük zaafiyet insanlarda oluyor.
Biraz daha açacak olursak bu konuyu Hacklenen sistemlerin yüzde 60’lık dilimi personellerin dikkatsizliği/bilinçsizliği sebebiyle oldugu belirtiliyor.

Çok basit bir sızma testi senaryosundan bahsedelim;


A Firmasına illegal bir şekilde bir saldırgan tarafından sızma testleri yapılır.
Sızma testlerinin ilk adımı olan sistem hakkında aktif ve pasif bilgi toplanır.
Toplanan bilgiler arasında firmada çalışan personellerde var.
Ardından personellerin sosyal medya hesapları incelenmeye başlar.
Zaafiyetleri nelerdir. Zayıf noktaları nelerdir. Bunlar hakkında bilgi toplanır.
Ardından hedef kişi seçilir ve toplanan bilgiler sınıflandırılır. Mail adresi telefon numarası vs.

Sızma İşlemi


Saldırgan hedefe bir mail atar. Hedef konu hakkında bilinçsiz oldugu için gelen mailin nerden geldiğini kimden geldiğini bilmediği için ve bunu kontrol etme ihtiyacı duymadıgı için maili açar.

Genellikle atılan maillerde hedef için tehdit edici casus yazılımlar bulunur.
Bu casus yazılımlar ise bazen bir resim iken bazen bir link olabiliyor.
Ve tıklandıgı zaman sisteme keylogger gibi trojan gibi casus yazılımlar sokulabiliyor

Peki bu işlem nasıl oluyor


Saldırgan hedef kişiye sonu exe olan bir zararlı yazılım yollar
örneğin; fatura.pdf.exe
Hedef kişinin kullandıgı windows makine otomatik olarak dosyaların sonunu gizlemektedir.
Kişi bunu sadece basit bir fatura.pdf dosyası gibi görüyor.
Aslında exe uzantılı casus bir yazılım

Peki Nasıl Korunabiliriz

Kısa ve net bir cevabı var

“Farkındalık Kazanarak”
Bilinçsiz bir şekilde hareket etmeden, atılan mailin kaynagının güvenilir olmasına dikkat edilerek,
veya ek te olan dosyaların önce virüs taramasından geçirilip sonra çalışırılması ile güvenlik yüzde yüz olmasada büyük çogunluk ile saglanır.
Anlayacağınız,
Farkındalık güvenliğin saglanmasındaki en önemli adımdır.


Birdahaki yazıda görüşmek dileğiyle saglıcakla kalın.

Linux İşletim Sistemi/Linux Nedir?


Linux (telaffuz: Lin-uks), Unix’e fikirsel ve teknik anlamda atıfta bulunarak geliştirilmiş açık kaynak kodlu, özgür ve ücretsiz (destek hariç) bir işletim sistemi çekirdeğidir. Çekirdeğin kaynak kodları GNU Genel Kamu Lisansı çerçevesinde özgürce dağıtılabilir, değiştirilebilir ve kullanılabilir. Linux ismi ilk olarak Linus Torvalds tarafından yazılan ve 5 Ekim 1991 Linux 0.02 etiketiyle duyurusu yapılan, Linux çekirdeğinden gelmektedir. Linux'un Unix ile herhangi bir kod ortaklığı bulunmamaktadır yani Linux'un kodları sıfırdan başlanılarak yazılmıştır.


Çok geniş bir donanım desteğine sahip olan Linux çekirdeği; Sunucu bilgisayarlar, masaüstü-dizüstü bilgisayarlar, iş istasyonları, akıllı telefonlar, yeni nesil TV'ler ve tabletler gibi hemen her platformda tam bir uyum içerisinde çalışabilmektedir. Linux sunucu işletim sistemlerinde kullanım oranı bakımından ilk sırada tercih edilmekte ve dünyanın 10 hızlı süperbilgisayarında da kullanılmaktadır.

Linux; işletim sistemi değildir, işletim sistemi çekirdeğidir. Linux çekirdeği, bu çekirdeği kullanan çeşitli "Linux dağıtımları" tarafından kullanıcıya tam teşekkülü bir işletim sistemi olarak sunulurlar. Bir Linux dağıtımı; Linux çekirdeği, GNU araçları, X pencere sistemi ve bir masaüstü ortamının bir araya gelmesiyle, bu birlikteliği sürdürülebilir şekilde yönetecek bir yapılandırma araçları seti, yazılım güncelleme araçları vb. ile oluşturulan bir tam teşekküllü bir işletim sistemini ifade eder.

Günümüzde Linux çekirdeğini kullanan işletim sistemleri büyük bir kitle tarafından genel olarak "Linux" adıyla anılmaktadır. Diğer yandan Özgür Yazılım Vakfı ve çeşitli özgür yazılım toplulukları, bir işletim sistemi olarak Linux'dan bahsederken, GNU araç ve yazılımlarını barındırıyor olması nedeniyle "GNU/Linux" tanımını kullanmaktadır.

GNU/Linux gelişimi açık bir şekilde yapılmaktadır. Bunun anlamı, işletim sisteminin her aşaması açık olarak Internet üzerinde yayınlanmakta, dünyanın dört bir yanında kullanıcılar tarafından test edilmekte, hataları ve eksiklikleri belirlenerek düzeltilmekte ve geliştirilmektedir. Zaman zaman bu deneme aşamaları belirli bir noktada durdurulur ve güvenilir bir işletim sistemi sunulup, geliştirme için ayrı bir seriye devam edilir. Hatalar, anında kullanıcılar tarafından belirlenip rapor edilmekte ve birçok kişinin katkısıyla düzeltilmektedir.

Wikibooks'dan alıntıdır

18 Ağustos 2017 Cuma

Linux İle Özgür Yazılım Hakkında


GNU Felsefesi ve Linux İşletim Sistemi

Özet: Gün geçtikçe kalabalıklaşan bir topluluğa yön veren GNU Felsefesini ve Özgür Yazılım Akımı’nı duymadı iseniz bu yazıya bir göz gezdirmenizde fayda var; bu yazıda GNU ve Linux’un ne olduğu anlatılmaya çalışılmıştır.
Bu yazıyı okumak ve bahsedilen düşünceleri özümseyebilmek için bilgisayar konusunda uzman olmanız kesinlikle gerekmemektedir fakat, başlamadan önce, kavramların aynı anlamlarını kullandığımızdan emin olmak için aşağıdaki bazı bilgisayar terimlerin tanımlarını yapmak yerinde bir hatırlatma olacaktır:
Donanım (Hardware): Bir bilgisayarın veya başka bir benzer sistemin fiziksel, dokunulabilir, gerçek parçaları (ses kartınız, işlemciniz, disk sürücüleriniz, monitörünüz, yazıcınız gibi).
Yazılım (Software): Donanımlar üzerinde elektronik olarak saklanabilen bilgisayar programları ya da verilerin tümüne verilen isim (işletim sisteminiz, mp3 dosyalarınız, mp3 çalıcı programınız, metin belgeleriniz gibi).
Kaynak Kod (Source Code): Bir programın, herhangi bir programlama dili ile yazılmış, insana yakın orjinal formu. Programlar, kaynak kodların çeşitli derleyicilerden geçirilerek bilgisayarın anlayabileceği bir forma dönüştürülmüş halleridir. Örneğin mp3 çalıcı programınızı bilgisayarınızda çalıştırabilirsiniz fakat onun nasıl çalıştığını anlayabilmeniz için kaynak koduna bakmanız gerekir. En ilkel hali ile kaynak kod için, ait olduğu programın bilgisayara ne yaptırdığını ve nasıl çalıştığını tam olarak anlayabilmemizi sağlayan yazılı halidir diyebiliriz.
Bu çok kısa ve genel bilgilendirmenin ardından, “Bilim ancak kollektif olarak gelişir ve bilgi paylaşılmalıdır” diyen Richard M. Stallman ‘ın öncülüğünü gerçekleştirdiği GNU’nun ne anlama geldiğini açıklayarak başlayalım ve Stallman’ın söylediği ve kimsenin hayır diyemeyeceği bu söz ile 1984 yılında başlayan GNU hareketinin arasında nasıl bir bağ olduğundan bahsedelim.
GNU’nun açılımı, GNU is Not Unix’tir. Yani GNU, ‘GNU, Unix değildir’ anlamına gelmekte olan özyinelemeli (rekürsif) bir kelimedir. Richard M. Stallman, 1970’li yıllarda MIT (Massachusetts Institute of Technology)’nin Yapay Zeka laboratuvarlarında serbest yazılımı bir yaşam şekli olarak benimsemiş bir grupla beraber 1980’li yılların başına kadar yazılım geliştirici olarak çalışmıştır. Bu grup ile olan birlikteliğinin sona erişinin ardından kendisini o dönemlerde ivme kazanan bazı akımlardan dolayı benimsenmeye başlanılmış yeni bir sosyal sistem içerisinde bulmuştur, Stallman bir röportajında o günleri şu şekilde nitelendirmekte: “Kendimi özgür olmayan (kaynak kodu kapalı olan) yazılımların hakim olduğu ve kullanıcıların yardımsız bırakıldığı, parçalanmış ve birlikte çalışmanın korsanlık olarak nitelendirildiği çirkin bir sosyal sistemin içinde buldum. Bu tür bir yaşantıyı reddettim. Ancak işimi özgürlüğe ve birlikte çalışmaya adadığım zaman yaptıklarımdan gurur duyabileceğime karar verdim.” Ve 1984 yılında tamamen özgür yazılımların meydana getirdiği bir işletim sistemi ve işletim sisteminin araçlarının geliştirilmesi çalışması böylece başlamış oldu, işte bu çalışmanın adı GNU idi. Yazılan özgür yazılımların bir şemsiye altında toplanması için 1985 yılında yine Stallman tarafından FSF (Free Software Foundation) kuruldu ve GNU yazılımları korumak üzere GPL (General Public Licence) adı verilen yazılım lisansı duyuruldu. GPL lisansı ile lisanslanan özgür yazılımların amaçları özgürlüklerini korumaktan başka bir şey değildir.
Özgür yazılımlar hakkında sık rastlanan bir yanlış anlama, özgür yazılımların ücretsiz olduğudur; genellikle böyle olmakla beraber, özgür yazılımlar ücretli olabilirler, fakat kaynak kodları ücretlendirmelerinden bağımsız olarak açıktır. Bir yazılımın, ‘özgür yazılım’ olarak değerlendirilebilmesi için yazılımın kullanıcısına neleri sağlaması gerekir?
  • Yazılımı kullanan kişi onu her türlü amaç için çalıştırmakta özgürdür. Özgür yazılımlar kullanıcıları kısıtlamazlar.
  • Yazılımı kullanan kişi yazılımın nasıl çalıştığını incelemekte ve kendi özel ihtiyaçlarına daha iyi cevap verebilmesi için yazılım üzerinde değişiklik yapmakta özgürdür. Kendisi yeterli bilgiye sahip değilse bunu bir başkasına da yaptırabilir.
  • Yazılımı kullanan kişi elindeki yazılımı dağıtmakta ve toplum ile paylaşmakta özgürdür.
  • Yazılımı kullanan kişi yazılımı geliştirmekte ve geliştirdiği yeni halini toplum ile paylaşmakta özgürdür.
GPL’nin bu hükümlerine bakıldığında ‘yazılımı yazan’ kişi ile ‘yazılımı kullanan’ kişi sanki birbirine karıştırılmış gibi görünüyor. İnsanın, -özellikle günümüz koşullarında- bir yazılımı kullanan kişinin, kullandığı yazılım üzerinde, yazılımı üreten kişi kadar hakka sahip olmasını kabul etmekte güçlük çekmesi çok doğal… Özgür yazılım akımı ile beraber, GPL şemsiyesi altında geliştirilen bir yazılım özel bir çaba sarfetmeye gerek bırakmadan, başlangıcından sonuna değin toplumun ve bilimin yararına geliştirilmiş olur. Çünkü bu lisans ve yaklaşım sayesinde,
  • Yazılım geliştiricileri tekerleği yeniden keşfetmekle vakit harcamaz, daha önceden üretilmiş olan araçları yazılımlarına ekleyerek bunlar üzerine yeni şeyler inşa edebilir.
  • Aynı işi yapan yazılımların en iyi yönleri alınarak kullanıcılara optimum çalışan, kaliteli yazılımlar hızla sunulabilir. Kullanıcılar var olan yazılımlar arasından istediğini deneyerek kendi ihtiyacını rahatça seçebilir.
  • Kullanıcılar özgür yazılımlara çok makul fiyatlar ile ya da -çoğunlukla- 0 maliyetle sahip olabilir, dolayısı ile yazılım ücretlerine ayırdıkları kaynaklarını donanıma ya da diğer ihtiyaçlarına ayırabilir, yaşam ve çalışma standartlarını yükseltebilirler.
  • Yazılımın kaynak koduna da sahip olduklarından dolayı kullanıcılar kritik yazılımların nasıl çalıştığını anlamak için kaynak kodlarına bakabilir, isteklerine göre özelleştirebilir ve kaynak tasarrufu sağlayabilir. Elbette kullanıcılar yazılım üretimi konusunda bilgili olmak zorunda değildir, ne bir programcı kiralamak kullanıcı için, ne de var olan bir yazılım üzerinde değişiklik yapmak bir programcı için zordur.
Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda, özgür yazılım akımı bilişim dünyasının acımasız çarkları arasında açan bir çiçek gibidir. GPL’nin zekice düşünülmüş hükümleri sayesinde bu akımın önü kendi menfaatlerinden dolayı kapalı kaynak kodu savunan, küçük bir kitleyi doyuran egoist yazılım devleri tarafından bir türlü kesilememektedir ve Free Software Foundation’un kurulduğu 1985 yılından bu yana internet teknolojisinin de hızla yayılması ile bu akım bütün ülkelere sıçramış durumdadır. Açık kaynak kodlu özgür yazılımlar yukarda bahsedilen özellikleri ile şu avantajları da beraberinde getirmektedir:
  • Güvenilirlik : Açık kaynak kodlu yazılımların belki de en büyük artısı olan güvenilir oluşları, kimi çevreler tarafından doğru olmayan bir mantıkla bir dezavantaj gibi gösterilmeye çalışılmakta ve topluma ‘Açık kaynak kodlu bir yazılımın tam olarak nasıl çalıştığı kaynak koduna bakılarak bilinebildiği için yazılımın barındırdığı güvenlik problemleri saldırganlar tarafından kolaylıkla tespit edilip kullanılabilmektedir’ gibi bir düşünce yerleştirilmeye çalışılmaktadır. Fakat açık kaynak kodlu bir yazılım, doğası gereği geliştirilmesi sürecinden kullanımı zamanına değin onbinlerce göz tarafından denetlenmektedir. Var olması muhtemel bir güvenlik problemi ya da kötü niyetli bir programcı tarafından bilinçli olarak yerleştirilebilecek bir kod parçası yazılım sizin elinize ulaşmadan tespit edilmekte ve hızla düzeltilmekte ya da size ulaşması engellenmektedir. Ayrıca kimse, binlerce insanın kollektif bir şekilde geliştirdiği bir yazılımın güvenilmez olduğunu idda ederken, sınırlı sayıda kişinin geliştirdiği ve kaynak kodunu kapattığı bir yazılımın güvenilirliğini kimin ve nasıl garanti edeceği sorusuna yanıt veremez.
  • Sağlamlık : Yine açık kaynak kodlu yazılımların doğal geliştirme süreci içerisinde çok sayıda insan tarafından denenmeleri ve kaynak kodlarının gözden geçirilmesi sonucunca ortaya yüksek kalitede, stabil ve kuvvetli yazılımlar çıkmaktadır.
  • Esneklik : Kaynak kodu açık bir yazılım hızla ve kolaylıkla yeni bir sistem üzerinde çalışacak şekilde yeniden yapılandırılabilmekte, bir kısmı çıkarılarak kapsamı daraltılabilmekte ya da eklenen yeni fonksiyonlarla kapsamı genişletilebilmektedir.
  • Uygulama Desteği : Çok geniş bir yelpazede ve çeşitlilikteki bir çok açık kaynak kodlu özgür yazılım her gün duyurulmaktadır. Herhangi bir konudaki ihtiyaç açık kaynak kodlu yazılımlarla hızlı ve kaliteli bir şekilde çözüme kavuşturulabilmektedir.
Belki de hepsininden önemlisi, bahsedilen yazılım sizin kendi malınız olmaktadır. Yukarıda da bahsedilen GPL lisansı uyarınca üretilmiş bir yazılım üzerinde, onu hazırlayan kişi kadar hakka sahip olmanız inanılması güç bir şeydir. İnsanların bu durum karşısında şu şekilde bir değerlendirme yapması çok sık rastlanan bir durumdur: ‘Bir yazılımın kaynak kodunun açık ya da kapalı olması, özgür olması ya da olmaması benim için neyi değiştirir?’
Aslında çok şeyi değiştirmektedir.
Bu şekilde düşünen kişilerin bir kısmı, bilgisayarlarında lisans bedelleri ödenmemiş, kopya yazlımlar kullanmaktadırlar, dolayısı ile ellerindeki yazılımların yasal kısıtlamaları ve hükümlerinden dolayı hırsız durumuna düşmekte ve yasaları çiğnemektedirler; sırf ihtiyaçlarını karşılamak istedikleri için hayatları boyunca yapmayı akıllarından bile geçirmeyecekleri suçlarlı işlemiş sayılmaktadırlar.
Bir kısmı da bilgisayarlarında kullandıkları yazılımların lisans bedellerini ödemekte, fakat kullandıkları yazılımın lisans hükümleri uyarınca lisans bedeli ödenmiş yazılımlarının bir kopyasını çok yakın arkadaşları dahi istese ona ‘hayır’ demek durumunda kalmaktadırlar. Demedikleri taktirde de arkadaşlarını ilk kısımdaki insanlar genellemesine itmektedirler. Yani lisans bedelini ödedikleri taktirde dahi bir yazılıma sahip olamamakta, yazılımı özgürce kullanamamakta, özgür olamamaktadırlar. İşte bu durum, Richard M. Stallman’ın “bu yaşam şeklini reddettim” dediği yaşam şeklidir.
Peki bunca koşuşturma arasında Linux ‘un yeri nerededir? (Linux, linuks şeklinde telaffuz edilir 2 )
Linux, Linus Torvalds adında Finlandiya’lı bir bilgisyar mühendisinin 1991 yılında Helsinki Üniversitesi’nde bir öğrenci iken kişisel bilgisayarında kullanmak üzere geliştirmeye başladığı bir işletim sistemi çekirdeğidir (işletim sisteminin çekirdeği, işletim sisteminin beyni diye tabir edebileceğimiz kısmıdır). İnternet’te yaptığı duyuru sonucunda tüm dünyadan bir çok programcının da desteği ile hızla gelişmiş ve halen aynı destek ile gelişmekte olan açık kaynak kodlu, özgür bir yazılımdır. Hızlı bir sürecin sonunda Linus’un geliştirdiği çekirdek, GNU hareketinin bir meyvesi ve aynı zamanda taşıyıcısı haline gelmiştir. GNU için yazılmış özgür yazılımlar çok kısa süre içerisinde Linux çekirdeği ile uyumlu çalışabilecek hale getirilmiş ve ortaya güçlü, esnek ve açık kaynak kodlu bir işletim sistemi çıkmıştır. GNU/Linux olarak anılması gereken işletim sistemi zaman içerisinde telaffuz kolaylıklarından ötürü Linux olarak anılmaya başlanmıştır.
Şu anda GNU yazılımlarını ve diğer özgür yazılımları bir araya getiren ve tüm bunları bir Linux çekirdeği ile beraber toplu, derlenmiş ve kurulumu çok kolay bir işletim sistemi olarak piyasaya süren irili ufaklı bir çok çalışma mevcuttur. Fedora, Debian, SuSe, Mandrake, Slackware bunlardan çok bilinen bir kaçıdır. Her biri, normal bir bilgisyar kullanıcısının biraz dikkat ederek bilgisayarına kurabileceği ve neredeyse hiç yabancılık çekmeden kullanabileceği kadar rahat bir kurulum arayüzüne sahip bir şekilde dağıtılmaktadır. Eğer dağıtımlar hakkında daha fazla bilgi almak istiyorsanız 3 adresini ziyaret edebilirsiniz. Bu dağıtımlar üniversitelerin Bilgi İşlem Dairesi başkanlıklarından, bilgisayar mühendislikleri bölümlerinden ya da sadece dağıtım işini üstlenmiş internet sitelerinden çok cüzzi miktarlar karşılığında temin edilebilmektedirler.
Türkiye’de de dünyanın her yerinde olduğu gibi Linux ile tanışmak isteyen ve yukarda vaad edilen şekilde bir bilgisayar yaşantısına adım atmak isteyen kişileri bir araya getirmek ve desteklemek vazifesini üstlenmiş ciddi ve özverili organizasyonlar mevcuttur. LKD (Linux Kullanıcıları Derneği), tüm Linux camiasının buluşma noktası olmayı hedefleyen ve bütün özgür yazılım hareketlerine kucak açmış bir dernektir. Her yıl düzenlenen ve 4 gün süren Linux Şenlikleri ile 3-4 paralel salonda yapılan seminer oturumları ile insanlar Linux ile ilgili çeşitli konularda bilgilendirilmekte, hiç bilmeyenlerden profesyonel bilgisayar kullanıcılarına kadar herkezin faydalanabileceği etkinliklere Türkiye’nin dört yanından konuşmacılar ve izleyiciler katılmaktadır. E-posta listelerinde özgür yazılım ve linux konusunda yardım almak isteyen kişilere yardım edilmekte, düzenli ve gezici seminerler ile kitleler ücretsiz bilgilendirilmektedir. Türkçeleştirme, yeni özgür yazılımların geliştirilmesi gibi çalışmalara destek verilmektedir.
Şu anda nerede ise tüm üniversite bilgi işlem merkezlerinin yanı sıra, NASA, IBM, HP, Boeing, HSBC, CityBank, SonyEricsson, Nokia, Siemens, Samsung, General Motors, Hyundai, Oracle, EToys gibi çok büyük kuruluşlar Linux kullanmakta ve bir şekilde özgür yazılımlara destek olmaktadırlar.
Peki, şu anda nasıl linux sahibi olabilir ve onu kullanmaya başlayabilirsiniz? Bu sorunun yanıtı da çok basittir:
  • En yakın üniversitenin bilgi işlem dairesine 3 adet boş CD ile gidip size tavsiye ettikleri bir Linux dağıtımını çekmelerini rica edin.
  • http://liste.linux.org.tr adresindeki e-posta listelerinden linux listesine üye olun ve ‘ben linux kullanmak istiyorum, bana yardim edin’ diyin.
Eğer çaba sarf etmeyi göze almışsanız sonrasının nasıl geldiğine siz de şaşıracaksınız.
Bütün bunlar sanki bir pazarlama şirketinin serzenişleri gibi görünmekte, insanın aklına ‘Peki bunca insan neden bu fikrin peşinden koşturuyor? Bu kişilerin menfaati nedir?’ soruları takılmaktadır.
Siz kabul etmesenizde, özgür yazılımlar ve Linux sizin kullanmanız için hiç bir karşılık beklemeden size sunulmuş birer hediyedir. Sizin malınızdırlar, ve ona sahip çıkmak ya da çıkmamak özgürlüğü de diğer tüm özgürlükleriniz gibi sizin elinizdedir. Bu akım ve bu akımın ürettikleri, toplumların refah seviyesini yükseltmek için çalışan bilime ve gelecek nesillere bir mirastır.
Richard M. Stallman’ın söylediği gibi, ‘Özgür yazılım kullanmayı hak ediyorsunuz’.

Bağlantılar

http://www.lkd.org.tr Türkiye Linux Kullanıcıları Derneği.
http://www.linux.org.tr Özgür yazılım kullanıcılarının buluşma noktası.
http://www.uludag.org.tr Ulusal Dağıtım Projesi
http://www.belgeler.org Linux ve özgür yazılımlar hakkında derlenmiş bir çok Türkçe belge.
http://www.gnu.org GNU resmi web sitesi.
1 Bahsi geçen röportaj, 2000 yılı Aralık ayında Umut Gökbayrak tarafından gerçekleştirilmiştir.
http://www.paul.sladen.org/pronunciation/torvalds-says-linux.wav
http://www.linux.org.tr/dagitimlar-kilavuzu